Tarsus’a Hoş Geldiniz – Tarihin, Kültürün ve Lezzetin Kucaklaştığı Kadim Şehir
Akdeniz’in sıcak güneşiyle kucaklaşan bereketli Çukurova Ovası’nın kalbinde, binlerce yıllık sırları fısıldayan bir şehir yatıyor: Tarsus. Burası sadece bir yerleşim yeri değil, adeta zamanın katmanlarını üzerinde taşıyan canlı bir tarih kitabı. Hititlerden Romalılara, Aziz Paul’dan Kleopatra’ya, Osmanlı İmparatorluğu’ndan modern Türkiye’ye uzanan kesintisiz bir medeniyetler geçidine ev sahipliği yapmış kadim bir diyar.
Tarsus’a adım attığınızda, sizi yalnızca tarihi yapılar değil, aynı zamanda çağlayanların serinliği , daracık sokakların otantik atmosferi ve efsanelerle örülü gizemli mağaralar karşılar. Burası, tarihin derinliklerinde kaybolmak, farklı kültürlerin izlerini sürmek ve doğanın tadını çıkarmak isteyenler için eşsiz bir destinasyon.
Bu rehber, size Tarsus’un saklı kalmış hazinelerini keşfetmeniz için bir yol haritası sunacak. Adım adım gezeceğimiz tarihi mekanlar, ruhunuzu dinlendirecek doğal güzellikler ve unutulmaz anılar biriktireceğiniz deneyimlerle dolu bir serüvene hazır olun. Elbette, böylesine zengin bir keşif gezisi iştahınızı da kabartacak. Gerçek bir Tarsus deneyiminin, yöresel lezzetleri tatmadan eksik kalacağını biliyoruz. İşte bu yüzden, bu rehber size Tarsus’un otantik tatlarını deneyimleyebileceğiniz tek ve en doğru adresi de fısıldayacak. Hazırsanız, Tarsus’un büyülü dünyasına yolculuğumuz başlasın!
Zaman Tünelinde Bir Gezinti: Tarsus’un Büyüleyici ve Katmanlı Tarihi
Tarsus’un kökleri, insanlık tarihinin derinliklerine uzanıyor. Şehrin merkezindeki Gözlükule Höyüğü’nde yapılan arkeolojik kazılar, buradaki ilk yerleşimin Neolitik döneme, yani M.Ö. 7000’li yıllara kadar indiğini gösteriyor. Bu durum, Tarsus’u dünyanın en eski sürekli yerleşim yerlerinden biri yapıyor. Tarım ve ticaretle geçinen ilk toplulukların ardından Tarsus, stratejik konumu sayesinde çağlar boyunca önemini korudu. Kilikya’yı İç Anadolu’ya bağlayan yolların kavşağında olması ve Akdeniz’e açılan limanı , onu tarih boyunca cazip bir merkez haline getirdi.
Şehrin ismi bile bu köklü geçmişin bir yansıması; Hitit metinlerinde ‘Tarşa’, Asur kaynaklarında ise Que Krallığı’nın başkenti olarak ‘Tarzi’ veya ‘Tarzu’ şeklinde geçiyor. Pers İmparatorluğu döneminde basılan sikkelerde de Tarsus adı görülüyor. Şehir, Büyük İskender’in fethiyle Helenistik dünyanın bir parçası olmuş , ardından Roma İmparatorluğu için stratejik bir vilayet merkezi haline gelmiştir. Öyle ki, ünlü Romalı hatip Cicero bir dönem burada valilik yapmış , Marcus Antonius ve Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın dillere destan aşkı bu topraklarda alevlenmiştir. Roma döneminde Tarsus, sadece askeri ve ticari bir üs değil, aynı zamanda önemli bir felsefe ve kültür merkeziydi.
Tarsus’un önemi, dinler tarihi açısından da yadsınamaz. Hristiyanlığın en önemli figürlerinden biri olan ve “Havarilerin Havarisi” olarak anılan Aziz Paul (Pavlus), bu topraklarda doğmuş ve büyümüştür. Bu nedenle şehir, Hristiyanlar için kutsal bir hac merkezi olarak kabul edilir. İslamiyet’in yayılmasıyla birlikte Tarsus, Bizans ve Arap medeniyetleri arasında önemli bir sınır kenti olmuş, Hz. Danyal Peygamber’in kabrine , Halife Memun’un türbesine ve Bilal-i Habeşi’nin makamına ev sahipliği yapmıştır. Şehir daha sonra Selçuklular, Ramazanoğulları Beyliği ve nihayetinde Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimine girerek zengin kültürel mirasını katman katman büyütmüştür. Bu kesintisiz yerleşim ve farklı medeniyetlerin egemenliği, Tarsus’u eşsiz kılan en önemli özelliktir; şehir adeta bir açık hava müzesi gibi her köşesinde farklı bir dönemin izlerini taşır.
Tarsus’un Hazineleri: Adım Adım Keşfedilecek Yerler (Tarsus Gezilecek Yerler)
Tarsus’un zengin tarihini ve kültürünü keşfetmek için yola çıkmaya hazır mısınız? İşte size adım adım Tarsus’u fethetmenizi sağlayacak, mutlaka görmeniz gereken yerler:
4.1. Aziz Paul’un İzinde: Tarsus’un Hristiyan Mirası
Tarsus, Hristiyanlık tarihi için büyük önem taşıyan Aziz Paul’un memleketi olmasıyla öne çıkar. Onun izlerini taşıyan bu kutsal mekanlar, her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
- St. Paul Kuyusu (Aziz Paul Kuyusu): Tarsus’un eski kent dokusu içinde, daracık sokakların arasında karşınıza çıkacak olan bu kuyu, Aziz Paul’un doğduğu ve yaşadığına inanılan evin avlusunda yer alıyor. Yaklaşık 38 metre derinliğe sahip, ağzı silindirik ama gövdesi kare formda kesme taşlarla örülmüş bu tarihi kuyu , Hristiyanlar için önemli bir ruhani merkez ve hac noktasıdır. Hatta Vatikan tarafından da hac yeri olarak kabul edilmiştir. Kuyunun suyunun kutsal olduğuna ve bazı hastalıklara şifa verdiğine inanılır. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan bu önemli noktayı ziyaret ederken, çevresinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve Aziz Paul’un evine ait olduğu düşünülen yapı kalıntılarını da görebilirsiniz. Müze Kart ile giriş ücretsizdir, kartı olmayanlar için cüzi bir giriş ücreti bulunmaktadır. (Anahtar Kelimeler: Aziz Paul Kuyusu, St Paul Kuyusu Tarsus)
- St. Paul Anıt Müzesi (Kilise): Aziz Paul Kuyusu’na yürüme mesafesinde bulunan bu yapı, M.S. 11. veya 12. yüzyılda Aziz Paul anısına inşa edilmiş görkemli bir kilisedir. Hristiyanlığın yayılmasında kilit rol oynayan Aziz Paul’a adanan kilise, kesme taşlardan yapılmış mimarisi, Korint tarzı sütun başlıkları ve özellikle tavanında yer alan Hz. İsa, dört İncil yazarı (Yuhanna, Matta, Markos, Luka) ve melek freskleriyle dikkat çeker. Tarih içinde Ramazanoğulları döneminde camiye çevrilmiş, ancak daha sonra restore edilerek anıt müze olarak ziyarete açılmıştır. Hristiyanlar için önemli bir hac güzergahı üzerinde bulunan bu etkileyici yapıyı gezmek için de Müze Kart geçerlidir veya giriş ücreti ödenmesi gerekmektedir. Bu iki mekanın uluslararası düzeyde tanınması (UNESCO, Vatikan), Tarsus’un sadece yerel değil, küresel bir inanç turizmi merkezi olduğunu kanıtlar niteliktedir. (Anahtar Kelimeler: St Paul Kilisesi, St Paul Anıt Müzesi Tarsus)
4.2. Antik Dünyanın Kapıları ve Yolları
Tarsus, Roma İmparatorluğu’nun Kilikya eyaletinin başkenti olarak altın çağını yaşamıştır. Bu görkemli dönemden günümüze ulaşan yapılar, şehrin antik dünyadaki önemini gözler önüne seriyor.
- Kleopatra Kapısı (Deniz Kapısı): Tarsus’un en ikonik simgelerinden biri olan bu anıtsal kapı, antik kent surlarından günümüze kalan tek kapıdır. Adını, M.Ö. 41 yılında Romalı General Marcus Antonius ile buluşmak üzere Tarsus’a gemisiyle gelip bu kapıdan şehre giren Mısır Kraliçesi Kleopatra’dan aldığı rivayet edilir. Her ne kadar Tarsus bugün denizden içeride kalsa da, antik çağlarda önemli bir liman kentiydi ve bu kapı denize açılan yöndeydi. Yapımında Horasan harcı kullanılan, at nalı formunda kemere sahip kapının Bizans veya Abbasi döneminde, muhtemelen daha eski bir kapının temelleri üzerine inşa edildiği düşünülmektedir. Yaklaşık 8.5 metre yüksekliği ve 5.6 metre genişliğiyle oldukça heybetli görünen kapı, Evliya Çelebi tarafından “İskele Kapısı” olarak da anılmıştır. Şehrin tam merkezinde yer alması , onu Tarsus gezinizin doğal bir başlangıç noktası yapar. (Anahtar Kelimeler: Kleopatra Kapısı Tarsus, Deniz Kapısı Tarsus)
- Antik Yol (Roma Yolu): Şehir merkezinin biraz dışında, Sağlık Mahallesi’nde bulunan bu yol, sizi adeta Roma dönemine ışınlayacak. Yaklaşık üç kilometrelik bölümü iyi korunmuş olan yolun en dikkat çekici özelliği, yılan derisini andıran serpantin taşlarıyla döşenmiş olmasıdır. Yol üzerinde bulunan ve kesme taştan yapılmış beş metrelik kemerli kapının, antik Kilikya sınırlarının başlangıcını işaret ettiği düşünülüyor. Yol boyunca devam eden korkuluk duvarları ve Roma ile Bizans dönemlerinden kalma mezar kalıntıları da görülebilir. Dağlık bir arazide yer aldığı için Antik Yol’dan Tarsus ve çevresinin panoramik manzarasını seyretmek de mümkündür. (Anahtar Kelimeler: Antik Yol Tarsus, Roma Yolu Tarsus)
- Donuktaş Roma Tapınağı: Tarsus’un Tekke Mahallesi’nde yer alan bu devasa yapı kalıntısı, Roma döneminden kalma en etkileyici anıtlardan biridir. Dikdörtgen planlı tapınağın hangi tanrıya adandığı kesin olarak bilinmese de, büyüklüğü ve mimarisi nedeniyle Jüpiter (Zeus) Tapınağı olabileceği tahmin edilmektedir. Beton benzeri bloklardan inşa edilmiş olması, Roma mühendisliğinin gücünü gösterir. (Anahtar Kelimeler: Donuktaş Tapınağı Tarsus, Roma Tapınağı Tarsus)
- Altından Geçme (Roma Hamamı Kalıntısı): Şehir merkezinde, Eski Cami yakınlarında görebileceğiniz bu kemerli yapı , M.S. 2-3. yüzyıllara ait büyük bir Roma hamam kompleksinden geriye kalan bir parçadır. Zamanla yapının büyük bölümü yıkılmış ve güney duvarında açılan bir delikten yol geçirilmiştir. Halk arasında bu nedenle “Altından Geçme” olarak anılmaktadır. (Anahtar Kelimeler: Roma Hamamı Tarsus, Altından Geçme)
- Justinyen Köprüsü (Baç Köprüsü): Berdan Nehri üzerinde yer alan bu taş köprü, Roma İmparatoru Justinyen döneminde (M.S. 6. yüzyıl) inşa edildiği düşünülen tarihi bir yapıdır. Yüzyıllara meydan okuyan sağlamlığı ve mimarisiyle dikkat çeken köprü, Tarsus’un antik çağlardan günümüze uzanan kesintisiz yaşamının bir başka kanıtıdır. (Anahtar Kelimeler: Justinyen Köprüsü Tarsus, Baç Köprüsü)
Bu yapıların çeşitliliği ve ayakta kalabilmiş olmaları, Roma’nın Tarsus’a verdiği önemi ve yaptığı yatırımları açıkça göstermektedir. Şehir, Roma döneminde gerçek bir metropol görünümündeydi.
4.3. İnançların ve Mimarinin Buluştuğu Noktalar
Tarsus, sadece Hristiyanlık için değil, İslamiyet için de önemli merkezlerden biridir. Şehirdeki camiler ve türbeler, farklı dönemlerin mimari izlerini ve manevi atmosferini yansıtır.
- Ulu Cami (Cami-i Nur): Tarsus’un merkezinde, Kırkkaşık Bedesteni’nin hemen yanında yer alan Ulu Cami, şehrin en büyük ve en önemli camisidir. 1579 yılında Ramazanoğulları Beyliği’nden Piri Paşa’nın oğlu İbrahim Bey tarafından, muhtemelen daha eski bir kilisenin yerine yaptırılmıştır. Kesme taştan inşa edilen cami, geniş avlusu, sütunlu revakları ve Memlük mimarisi etkileri taşıyan siyah-beyaz mermerli kuzey taç kapısıyla dikkat çeker. Caminin asıl manevi önemi ise içinde barındırdığı türbelerden gelir: Hz. Adem’in oğlu olduğuna inanılan Hz. Şit (Seth), hikmetli sözleriyle bilinen Lokman Hekim (Luqman) ve Bizans seferi sırasında Tarsus yakınlarında vefat eden Abbasi Halifesi Me’mun’un kabirleri burada bulunmaktadır. Bu durum, Tarsus’un farklı inanç geleneklerindeki peygamberlere ve önemli şahsiyetlere gösterdiği saygıyı ortaya koyar. (Anahtar Kelimeler: Tarsus Ulu Cami, Cami-i Nur)
- Makam-ı Danyal Camii (Hz. Danyal Peygamber Kabri): Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da adı geçen Danyal Peygamber’in kabrinin Tarsus’ta olduğuna inanılır. Rivayete göre Babil Kralı Nebukadnezar’ın zulmünden kaçan ve Tarsus’a gelerek bereketiyle bilinen Hz. Danyal’ın vefatı üzerine burada defnedildiği söylenir. Daha sonra üzerine inşa edilen Makam Camii, özellikle iç mekanındaki taş işçiliği ve manevi atmosferiyle ziyaretçileri etkileyen önemli bir inanç merkezidir. (Anahtar Kelimeler: Makam-ı Danyal Camii, Danyal Peygamber Tarsus)
- Bilal-i Habeşi Mescidi ve Makamı: İslamiyet’in ilk müezzini olan Hz. Bilal-i Habeşi’nin makamının da Tarsus’ta olduğu kabul edilir ve adına yaptırılmış küçük bir mescit bulunmaktadır.
Bu mekanlar, Tarsus’un sadece antik çağlarda değil, İslami dönemde de önemli bir merkez olduğunu ve farklı inanç geleneklerini bünyesinde barındıran eşsiz bir şehir kimliğine sahip olduğunu göstermektedir.
4.4. Doğanın Çağrısı ve Tarihi Ticaretin Merkezi
Tarsus, tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra doğal güzellikleri ve canlı ticaret hayatıyla da öne çıkar.
- Tarsus Şelalesi: Şehir merkezinin hemen kuzeyinde, Berdan Çayı (antik Kydnos ) üzerinde yer alan Tarsus Şelalesi, şehrin en popüler doğal kaçış noktalarından biridir. İlginç bir şekilde, bu şelale tamamen doğal bir oluşum değildir. Bizans İmparatoru Justinyen’in, Tarsus’u sellerden korumak amacıyla 6. yüzyılda nehrin yatağını değiştirmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Yaklaşık 5 metre yükseklikten geniş bir alana dökülen sular, özellikle bahar aylarında etkileyici bir manzara sunar. Şelalenin bulunduğu alanın Roma döneminde bir nekropol (mezarlık) olarak kullanıldığı bilinmektedir; su seviyesi düştüğünde kayalara oyulmuş mezarları görmek mümkündür. Günümüzde şelale çevresi, piknik yapmak, yürüyüş yapmak, fotoğraf çekmek veya nehir kenarındaki kafe ve restoranlarda dinlenmek için ideal bir rekreasyon alanıdır. Alanda ünlü halk ozanı Karacaoğlan’ın bir heykeli de bulunmaktadır. Şelaleyi ziyaret etmek ücretsizdir. Bu durum, doğanın insan müdahalesiyle nasıl şekillenebileceğinin ilginç bir örneğidir. (Anahtar Kelimeler: Tarsus Şelalesi, Berdan Çayı)
- Kırkkaşık Bedesteni: Ulu Cami’nin hemen yanında yer alan bu tarihi yapı, Tarsus’un canlı ticaret geçmişinin bir simgesidir. 16. yüzyılda Ramazanoğulları tarafından yaptırılan bedesten, başlangıçta medrese (okul) ve imaret (aşevi) olarak hizmet vermiştir. Yapının “Kırkkaşık” adını almasıyla ilgili iki rivayet vardır: Biri, imaret olduğu dönemde pişirilen pilavın 40 kaşıkla dağıtılması , diğeri ise dış cephesindeki lotus çiçeği kabartmalarının kaşığa benzetilmesidir. Cumhuriyet döneminden sonra kapalı çarşıya dönüştürülen bedesten, günümüzde de bu işlevini sürdürmektedir. Kesme taştan yapılmış, 7 kubbeli ve 21 odadan (dükkan) oluşan bu otantik çarşıda yöresel el sanatları, tekstil ürünleri, hediyelik eşyalar (özellikle Tarsus’un simgesi haline gelen Şahmeran figürleri ) ve baharatlar bulabilirsiniz. Tarihi atmosferi soluyarak alışveriş yapmak için harika bir yerdir. Bedestenin zaman içindeki işlevsel dönüşümü, tarihi yapıların yaşayan mekanlar olarak günümüze nasıl adapte olabildiğini gösterir. (Anahtar Kelimeler: Kırkkaşık Bedesteni Tarsus, Tarsus çarşı)
4.5. Geçmişin Sessiz Tanıkları: Konaklar ve Kahramanlık Öyküleri
Tarsus’un dar sokaklarında gezerken karşınıza çıkan tarihi evler ve şehir parkında gururla sergilenen Nusret Mayın Gemisi, geçmişin farklı yüzlerini yansıtır.
- Tarihi Tarsus Evleri: Özellikle St. Paul Kuyusu çevresi ve Kızılmurat Mahallesi gibi eski Tarsus bölgelerinde yoğunlaşan bu evler , şehrin sivil mimarisinin en güzel örneklerindendir. Genellikle iki katlı olan bu yapılar; taş, ahşap ve kerpiç malzemelerin bir arada kullanıldığı, cumbalı, ahşap panjurlu pencereleri, süslü kapıları, geniş avluları ve serinletici verandalı tasarımlarıyla dikkat çeker. “Kafeler Sokağı” gibi bazı bölgeler, bu evlerin restore edilerek kafe ve restoranlara dönüştürülmesiyle oldukça popüler hale gelmiştir. Bu otantik atmosfer, birçok film ve diziye de doğal plato olmuştur. Hatta bazıları özenle restore edilerek ziyaretçilere tarihi bir konaklama deneyimi sunan butik otellere dönüştürülmüştür. Bu evlerin korunması ve yeniden işlevlendirilmesi, Tarsus’un kültürel mirasını yaşatma çabasının güzel bir örneğidir. (Anahtar Kelimeler: Tarihi Tarsus Evleri, Tarsus konakları)
- Nusret Mayın Gemisi: Tarsus Çanakkale Parkı’nda sergilenen bu küçük ama tarihi gemi, Türk tarihinde bir dönüm noktası olan Çanakkale Savaşı’nın seyrini değiştiren kahramanlardan biridir. 7 Mart’ı 8 Mart 1915’e bağlayan gece, Yüzbaşı Hakkı Bey komutasında Erenköy Koyu’na gizlice döşediği mayınlar , 18 Mart 1915’te İtilaf Devletleri donanmasına ağır kayıplar verdirerek Çanakkale’nin denizden geçilemeyeceğini kanıtlamıştır. Uzun yıllar hizmet verdikten sonra Mersin açıklarında batan gemi , gönüllülerin çabalarıyla denizden çıkarılmış, restore edilmiş ve Tarsus’ta özel olarak hazırlanan bu parkta anıt müze olarak ziyarete açılmıştır. Gemiyi gezebilir, içindeki sergileri inceleyerek o kahramanlık günlerini hissedebilirsiniz. Nusret’in Çanakkale’den uzakta, Tarsus’ta sergilenmesi, milli tarihin ve kahramanlığın tüm yurtta yaşatılması amacını taşıyan sembolik bir adımdır. Ziyaret için bir giriş ücreti bulunmaktadır. (Anahtar Kelimeler: Nusret Mayın Gemisi Tarsus, Çanakkale Parkı)
4.6. Efsaneler ve Yeraltı Dünyası: Mağaralar
Tarsus, sadece tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda gizemli mağaraları ve onlarla iç içe geçmiş efsaneleriyle de büyüler.
- Eshab-ı Kehf (Yedi Uyurlar Mağarası): Tarsus’un yaklaşık 14 km kuzeybatısında, Dedeler Mahallesi’nde bulunan bu mağara , hem İslamiyet hem de Hristiyanlık için kutsal kabul edilen bir mekandır. Kur’an-ı Kerim’de Kehf Suresi’nde anlatılan ve Hristiyanlıkta da Yedi Uyurlar olarak bilinen efsaneye göre, tek tanrıya inandıkları için Roma İmparatoru’nun zulmünden kaçan yedi genç (Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Tebernuş, Kefeştetayuş) ve köpekleri Kıtmir, bu mağaraya sığınmış ve Allah tarafından 300 yılı aşkın bir süre uyutulmuşlardır. 15 basamakla inilen mağara , yaklaşık 300 metrekare genişliğinde, 10 metre yüksekliğinde olup içinde 3 tünel barındırır. Mağaranın yanında Osmanlı Padişahı Abdülaziz tarafından 1873’te yaptırılmış bir mescit de bulunmaktadır. Bu efsanevi mekanı ziyaret etmek ücretsizdir ve Tarsus’un inanç turizmindeki önemini bir kez daha vurgular. (Anahtar Kelimeler: Eshabı Kehf Mağarası Tarsus, Yedi Uyurlar Mağarası)
- Taşkuyu Mağarası: Merkeze yaklaşık 10 km uzaklıkta bulunan Taşkuyu Mağarası , keşfedilmesi görece yeni olan doğal bir güzelliktir. 470 metre uzunluğundaki mağara , içindeki sarkıt, dikit, sütun ve gölet oluşumlarıyla ziyaretçilerine büyüleyici bir yeraltı dünyası sunar. İçerisinde yapılan yürüyüş yolları sayesinde rahatça gezilebilmektedir. (Anahtar Kelimeler: Taşkuyu Mağarası Tarsus)
- Şahmeran Efsanesi & Hamamı: Tarsus denince akla gelen en meşhur efsanelerden biri de Şahmeran’dır. Vücudunun üst kısmı insan, alt kısmı yılan şeklinde olan yılanların kraliçesi Şahmeran’ın Tarsus’ta yaşadığına ve Lokman Hekim ile bir dostluk kurduğuna inanılır. Efsaneye göre Şahmeran, Tarsus’taki tarihi bir hamamda öldürülmüştür. Bu nedenle, Roma temelleri üzerine Ramazanoğulları döneminde inşa edilen ve günümüzde de kullanılan Eski Hamam , “Şahmeran Hamamı” olarak da bilinir. Bu efsane, Tarsus’un kültürel kimliğinin önemli bir parçasıdır ve özellikle Kırkkaşık Bedesteni’nde satılan hediyelik eşyalarda Şahmeran figürüne sıkça rastlanır.
Bu mağaralar ve efsaneler, Tarsus’un görünen yüzünün ardındaki gizemli ve folklorik derinliği ortaya koyarak ziyaretçilere farklı bir keşif deneyimi sunar.
Tarsus’ta Lezzetin Tek Adresi: BYT Kebap’ta Ziyafet Zamanı! (Tarsus’ta Ne Yenir?)
Tarsus’un binlerce yıllık tarihini adımlamak, Aziz Paul’un izini sürmek, Kleopatra’nın geçtiği kapıdan geçmek ve şelalenin serinliğinde dinlenmek… Tüm bu unutulmaz deneyimler insanda tatlı bir yorgunluk ve elbette dayanılmaz bir açlık uyandırır! Peki, Tarsus’un ruhunu yansıtan o eşsiz lezzetleri nerede tadacaksınız? Bu sorunun Tarsus’ta tek bir cevabı var: BYT Kebap!
Gezinize Lezzet Katın
Tarihi sokaklarda kaybolduktan, müzeleri gezdikten sonra Tarsus gezinizi taçlandırmanın en güzel yolu, şehrin otantik mutfağının tadını çıkarmaktır. İşte bu noktada, Tarsus’un kalbinde, Hükümet Konağı’nın hemen karşısında yer alan BYT Kebap, hem konumu hem de lezzetleriyle Tarsus’taki yegane durağınız olmalı.
Neden Sadece BYT Kebap?
Çünkü BYT Kebap, Tarsus’un lezzet geleneğini 30 yılı aşkın bir süredir yaşatan köklü bir işletme. Eskiden Beyti Kebap olarak bilinen mekan, modernleşirken özünden, yani damak çatlatan lezzetlerinden asla ödün vermemiş. Merkezi konumu sayesinde Ulu Cami, Kırkkaşık Bedesteni veya Tarihi Tarsus Evleri gibi pek çok turistik noktayı gezdikten sonra kolayca ulaşabileceğiniz bir vaha gibidir. Burada sadece yemek yemez, aynı zamanda Tarsus’un sıcak ve samimi atmosferini de hissedersiniz.
Öğle Yemeği Molası BYT Kebap’ta
Sabah saatlerinde Aziz Paul Kuyusu ve Kilisesi’ni ziyaret ettiniz veya Tarihi Tarsus Evleri’nin arasında fotoğraf çektiniz diyelim. Öğle sıcağında hem dinlenmek hem de yöresel tatları denemek için istikametiniz belli: BYT Kebap! Hızlı ama doyurucu bir seçenek arıyorsanız, çıtır çıtır “Meşhur Fındık Lahmacun” veya bölgenin vazgeçilmezi “Meşhur Humus” harika bir başlangıç olabilir.
Akşam Yemeği Ziyafeti BYT Kebap’ta
Günü Tarsus Şelalesi’nde gün batımını izleyerek veya Ulu Cami ile Kırkkaşık Bedesteni’nin tarihi atmosferini soluyarak tamamladınız. Şimdi sıra, Tarsus gezinizi unutulmaz kılacak bir akşam yemeğinde! BYT Kebap’ın zengin menüsü, günün yorgunluğunu atmak için birebir. Mekanın adıyla özdeşleşmiş, özel baharatlarla hazırlanan otantik “Tarsus Kebabı”nı mutlaka denemelisiniz. Ya da acı seviyorsanız, ustalıkla hazırlanmış bir “Adana Kebabı” tam size göre. Yoğurtlu ve domates soslu “Beyti Sarma Kebap” ise farklı bir lezzet arayanlar için ideal. Daha doyurucu seçenekler isterseniz, sacda cızırdayan “Et Sac Tava” veya toprak güveçte ağır ağır pişen “Yayla Et Güveç” sizi bekliyor.
BYT Kebap’ı Özel Kılanlar
BYT Kebap, sadece lezzetli yemekleriyle değil, aynı zamanda misafirperver ortamıyla da öne çıkıyor. Geniş ve ferah mekanı, aileler için özel bölümü (aile bölümü ) ve kalabalık grupları ağırlama kapasitesiyle (toplu yemek ) her türlü ihtiyaca cevap veriyor. Geleneksel lezzetleri modern bir sunumla birleştiren BYT Kebap, Tarsus’ta “nerede ne yenir?” sorusunun tartışmasız yanıtıdır.
BYT Kebap Lezzetlerinden Seçmeler:
- Tarsus Kebabı: Yörenin kendine özgü baharatları ve pişirme tekniğiyle hazırlanan, Tarsus’un imzası niteliğinde bir lezzet.
- Adana Kebabı: Zırhla çekilmiş kuzu etinden yapılan, acı severlerin favorisi, tam kıvamında bir klasik.
- Beyti Sarma Kebap: Lavaş içine sarılmış kebap, üzerine yoğurt ve domates sosu gezdirilmiş, doyurucu ve lezzetli bir seçenek.
- Meşhur Fındık Lahmacun: İncecik hamuru ve bol malzemesiyle, atıştırmalık veya başlangıç olarak harika, mini lahmacunlar.
- Meşhur Humus: Nohut ve tahinin mükemmel uyumuyla hazırlanan, bölgenin olmazsa olmaz mezelerinden, kremsi ve leziz.
- Sac Tava (Et/Tavuk): Kızgın sac üzerinde pişirilen, sebzelerle zenginleştirilmiş, dumanı üstünde tüten bir lezzet şöleni.
- Yayla Et Güveç: Toprak kapta, ağır ateşte pişmiş, lokum gibi etler ve sebzelerle hazırlanan geleneksel bir tat.
- Diğer Seçenekler: Menüde ayrıca çeşitli ızgara etler, tavuk şiş ve “Kaşarlı Tavuk” gibi farklı damak zevklerine hitap eden seçenekler de mevcut.
BYT Kebap Hızlı Bilgiler
| Bilgi Türü | Detay | |
|---|---|---|
| Konum | Hükümet Konağı Karşısı, Tarsus Merkez | |
| Telefon | +90 535 933 88 88 | |
| Çalışma Saatleri | Her Gün 10.00 – 22.00 | |
| Web Sitesi | bytkebap.com | |
| Özellikler | Aile Bölümü, Toplu Yemek İmkanı, 30+ Yıllık |
Unutmayın, Tarsus’u hakkıyla gezmek, lezzetlerini BYT Kebap‘ta tatmakla tamamlanır! (Anahtar Kelimeler: Tarsus’ta ne yenir, BYT Kebap Tarsus, Tarsus Kebabı, Adana Kebabı, Fındık Lahmacun Tarsus, Humus Tarsus)
Tarsus Seyahatinizi Planlarken Bilmeniz Gerekenler (Pratik Bilgiler)
Tarsus gezinizi en keyifli şekilde geçirmek için bazı pratik bilgilere göz atmanızda fayda var:
İdeal Ziyaret Zamanı
Tarsus, tipik bir Akdeniz iklimine sahiptir; yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer. Şehri ziyaret etmek için en ideal zamanlar, havanın bunaltıcı sıcaklardan uzak, gezmek için oldukça keyifli olduğu ilkbahar (Nisan-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) aylarıdır. Bu dönemlerde hem doğa daha canlıdır hem de yaz kalabalığı yaşanmaz. Yaz ayları (Haziran-Ağustos) oldukça sıcak olabilir , kış aylarında (Aralık-Şubat) ise yağış görülebilir. Ancak Tarsus, yılın her dönemi ziyaret edilebilecek bir şehir olup, kışın bile sıcaklıklar genellikle ılımandır.
Tarsus’a Ulaşım
Tarsus’un stratejik konumu, ulaşım açısından da avantaj sağlamaktadır.
- Havayolu: Tarsus’a en yakın havalimanı, şehrin kendi sınırları içinde yer alan Çukurova Uluslararası Havalimanı‘dır. İlçe merkezine sadece yaklaşık 15 km uzaklıktadır. Havalimanından Tarsus merkeze ulaşım için çeşitli seçenekler mevcuttur.
- Karayolu: Tarsus, doğuda Adana ve batıda Mersin’e bağlanan D400 (eski E-24) karayolu ve TEM otoyolu üzerinde yer alır. Türkiye’nin birçok şehrinden Tarsus’a direkt otobüs seferleri bulunmaktadır. Özellikle Adana ve Mersin’den Tarsus’a her 5 dakikada bir otobüs ve minibüs seferleri düzenlenmektedir. Kamil Koç, Metro Turizm, Pamukkale Turizm gibi birçok firma Tarsus Otogarı’na sefer yapar.
- Demiryolu: Tarsus’a doğrudan tren seferi olmasa da, yaklaşık 13 km doğusundaki Yenice Tren İstasyonu önemli bir demiryolu kavşağıdır. Yenice’den Adana, Mersin, Ankara, İstanbul ve diğer birçok şehre tren bağlantısı bulunmaktadır.
- Denizyolu: Uluslararası seyahat düşünenler için, Tarsus’a 27 km uzaklıktaki Mersin Limanı’ndan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (Gazimağusa) düzenli feribot seferleri yapılmaktadır.
Şehir İçinde Ulaşım
Tarsus şehir içinde ulaşım oldukça kolaydır.
- Belediye Otobüsleri: Şehrin birçok noktasına belediye otobüsleriyle ulaşabilirsiniz (Örn: 111, 141, 217, 260 gibi hatlar ).
- Minibüsler (Dolmuş): Tarsus’un her mahallesine ve çevre ilçelere (Adana, Mersin vb.) sık aralıklarla çalışan minibüsler bulunur. Otogar ve şehir merkezinde durakları mevcuttur.
- Taksi: Taksiler de şehir içinde hızlı ve konforlu bir ulaşım alternatifi sunar.
- Yürüyerek: Özellikle Kleopatra Kapısı, St. Paul Kuyusu ve Kilisesi, Ulu Cami, Kırkkaşık Bedesteni ve Tarihi Tarsus Evleri gibi merkezdeki birçok tarihi ve turistik mekan birbirine yürüme mesafesindedir.
Konaklama Rehberi
Tarsus, her bütçeye ve zevke uygun konaklama seçenekleri sunar. Konaklama tesislerinin çoğu, turistik yerlere kolay erişim sağlayan ilçe merkezinde yoğunlaşmıştır.
- Oteller: Şehir merkezinde 3 yıldızlı modern oteller (Örn: Zorbaz Otel ), Tarsus Şelalesi yakınında Uygulama Oteli ve Mersin’e doğru termal tesisler (Örn: BN Hotel Thermal & Wellness ) bulunmaktadır.
- Butik Oteller ve Konaklar: Tarsus’un en çekici konaklama seçeneği, restore edilmiş Tarihi Tarsus Evleri’nde hizmet veren butik otellerdir. Elif Hatun Konağı , Burhanoğlu Konağı , Konak Efsus ve Osmanlı Marco Pasha Otel gibi tesisler, otantik bir atmosferde konaklama imkanı sunar.
- Diğer Seçenekler: Daha uygun fiyatlı konaklama arayanlar için pansiyonlar ve Tarsus Öğretmenevi gibi seçenekler de mevcuttur.
Hediyelik Ne Alınır?
Tarsus gezinizden anı olarak veya sevdiklerinize hediye götürmek için Kırkkaşık Bedesteni ideal bir adrestir. Burada;
- Şahmeran Figürleri: Tarsus’un simgesi haline gelmiş, cam altı boyama, ahşap oyma veya takı şeklinde Şahmeran işlemeleri.
- El Sanatları: Yöresel dokumalar, ahşap oymacılığı ürünleri, seramikler, bakır eşyalar.
- Yöresel Lezzetler: Tarsus’a özgü meşhur beyaz üzüm , cezerye, kerebiç (özellikle Ramazan ayında popüler olan tatlı), narenciye ürünleri ve baharatlar.
Tarihi Hissedin, Doğayı Yaşayın, Lezzeti BYT Kebap’ta Kutlayın!
Tarsus, sayfalarını çevirdikçe sizi daha da derinine çeken, binlerce yıllık birikimiyle büyüleyen eşsiz bir şehir. Antik çağların görkeminden Osmanlı’nın zarafetine, inançların kutsallığından doğanın cömertliğine uzanan bu yolculuk, ruhunuzda unutulmaz izler bırakacak. Aziz Paul’un adımlarını takip etmek, Kleopatra’nın efsanesine dokunmak, Yedi Uyurlar’ın gizemini hissetmek ve Nusret’in kahramanlığına tanık olmak… Hepsi Tarsus’ta mümkün.
Bu kadim şehri keşfederken attığınız her adım, sizi farklı bir hikayeye, farklı bir döneme taşıyacak. Tarihi sokaklarında kaybolun, şelalenin huzur veren sesini dinleyin, bedestenin canlı atmosferinde alışveriş yapın. Ve bu dolu dolu geçen günün sonunda, Tarsus deneyiminizi mükemmel bir şekilde tamamlamak için kendinizi şehrin lezzet mirasını en iyi şekilde temsil eden BYT Kebap‘ın usta ellerine bırakın. Otantik Tarsus Kebabı’ndan dillere destan Adana Kebabı’na, yöresel mezelerden güveçlere uzanan zengin menüsüyle BYT Kebap (bytkebap.com), Tarsus gezinizin damakta kalacak en lezzetli anısı olacak.
Tarsus sizi bekliyor; tarihi hissedin, doğayı yaşayın ve bu eşsiz deneyimi BYT Kebap‘ta lezzetle kutlayın!
